Köşe Yazısı

ATATÜRK VE GENÇLİK

ATATÜRK VE GENÇLİK

tahsinyazar

    Tahsin ATAİZİ

tataizi@kesanpostasi.com

Bu ne ilk, ne son mektup olacaktır. Zira sel gibi gelen gençlik, ATAMIN yolunda adeta ışık hızında; her türlü karalama engelleme, unutturma, resim heykel ve büstlerine, zarar verme ilkeleri ve devrimlerini inkâr edercesine konuşmalarda ATATÜRK diye ismini söylemekten imtina edenlere rağmen!…

İşte, adeta Allah’ımın Türkiye’mize hediyesi Türkiye üzerinde bir güneş gibi doğan ATAMIZ için yazılan, bana gönderilen bir mektubu yayınlamayı, köşeme almayı kendime görev addediyorum.

Ne mutlu gelen mektup bizler için. Ancak bizim gibi anlayanlar, yorumlayanlar olduğu gibi maalesef anlamak istemeyenlere bu mektubun içeriği. Anlasınlar ki; kendilerinden çok küçük olan bu nesil ve yazıtın sahibi, maalesef Atamızı anlamayanlara, ders verircesine, ne güzel de ifade etmiştir ki: “Anlayana saz anlamayana davul zurna ve kötek azdır. “ Teşekkürler ATATÜRK’ümüzü anlayan genç arkadaşlarıma ve  sevgili evladımıza.

İşte O Mektup;

 Atam!

Atam sana bu mektubu üzülerek  yazıyorum. Sen şimdi soracaksındır vatanım ne durumda diye. Nasıl olsun yuvarlanıp gidiyor. Bir Obama vuruyor bir Apo vuruyor top gibi oradan oraya yuvarlanıp gidiyor. Sen yattığın yerde huzursuzsundur biliyorum. Sen dayanamazsın vatanının bu haline ama azcık sesini çıkar hemen Silivri’ye. Sen kabrinden kalkıp gelsen seni atacaklar Silivri’ye o duruma geldi ülke.

Doğuda heykellerini yıkıyorlar ehh tabi heykele tapmak günah ya ondandır. Senin gençliğini sana tapıyor zannediyor oradakiler. Tabi sen şimdi gülüyorsundur ama onlara öğle öğretiliyor. Sana dinsiz diyorlar ama bilmiyorlar ki dinin ne olduğunu. Sen olmasan onlar nerede olacaklarını düşünmüyorlar. Bazıları da çıkıp Atatürk ne yaptı ki 3. Köprüyü mü? 3. Havalimanını mı? diye soruyor bazı koyunlar. Güdülmek için sıraya girmiş bu koyunlar çok güzel eğitiliyorlar ahh senin yarattığın bu güzel ülkeyi bölmeleri için! . Ama bilmezler ki senin fikirlerini, görüşlerini, ilkelerini ve inkılaplarını.

Sen bu cumhuriyeti nasıl kurduysan yık yık bitmiyor Atam. Andı’nı sildiler heykellerini yıktılar düşüncelerinin yer aldığı kitapları yaktıklar yok bitmiyor. Bir de senin hani Atatürk Orman Çiftliğin vardı ya artık yok. Çünkü Sayın(!) Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın evi Ak Saray var ya. İşte o Ak Saray, Dolmabahçe Sarayı’nın beş katı büyüklüğünde. Bizzat mimarı açıkladı. Ak Saray 300 bin metrekare Dolmabahçe Sarayı, rıhtımı camisi, saat kulesi dahil 64 bin metrekare. Obama’nın dünyayı yönettiği Beyaz Saray, tenis kortu, bowling salonu, sineması, yüzme havuzu, bahçesi dahil 55 bin metrekare. Kremlin Sarayı 25 bin metrekare.  Kızıl Meydan – 73 bin metrekare. Buckingham Sarayı – Kraliçe oturuyor – 775 oda, 78 banyo – Sadece 77 bin metrekare – Vatikan devleti – Komple, 44 bin metrekare. Elysee Sarayı -Fransa cumhurbaşkanlarının resmi adresidir – 11 bin metrekare. Ve bunların hepsinin toplamı 349 bin metrekare yapıyor bizim Ak Saray 49 bin metrekare daha küçük. Ehh bu arada bizim Ak Sarayın bütçesi de 397 milyon lira. Bu ülkenin yoksulluk içinde kurtulduğunu bilmiyorlar nasıl olsa bizim yerimize çalışan çok deyip yan gelip yatıyorlar Atam.

Atam daha sana anlatmak istediğim çok şeyler var ama maalesef mektubumu burada kesmek zorundayım. Sana iyi günler Sayın Atam demek istiyorum ama bu ülkede PKK’nın baş komutanı Abdullah Öcalan’a bile sayın deniyorsa ben sadece sana iyi günler Atam demek istiyorum. Ve Mektubumu Neyzen Tavfik’in şu dörtlüğüyle bitirmek istiyorum. Bu dörtlükte Türk milletini biraz ağır ama gerçek bir şekilde anlatmaktadır.

Türk milleti gariptir

Her lafı kaldırmaz.

…bne dersin kızarda

…ik…en aldırmaz.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL