Yusuf Ziya UŞAN
yziyausan@kesanpostasi.com
UEFA Şampiyonlar Ligi B grubunda Galatasaray, Istanbul Telekom Arena stadında, konuğu Juventus’u grubun son karşılaşmasında 1-0 gibi bir skorla eleyerek, İtalya’ya eli boş gönderdi. Futbol severler gerçekten unutulmaz, maceralarla dolu bir karşılaşmayı, yoğun kar yağışının neden olduğu, hakemin erteleme kararı ile iki günde yaşadılar.
Karşılaşmanın 31 dakikasında hızlanan kar yağışı, sahanın zeminini, pamuk tarlasına çevirince, Portekiz’li hakem Pedro Proenca oyunu bu dakikadan sonra, bütün uğraşlara rağmen oynatmayıp, ertesi gün saat 15’e erteledi. Ve nihayet ertesi gün saat 15’de karşılaşma kaldığı yerden, yani 31 dakikadan itibaren yeniden başladı. Bu karşılaşmanın en önemli özelliği, iki İtalyan teknik adamını karşılaştırması oldu. Juventus’un teknik direktörü Antonio Conte, 3.5.2 sistemi dizilişi ile çıkmıştı sahaya ; kalede Buffon- defans üçlüsü; Barzagli,Bonucci, Chiellini, orta beşlisi; sağ kenarda, Lichtsteiner, sağ kenarda Asamoah, orta üçlü, Vidal, Pogba, Marchisio, ilerideki iki santrfor Lorente ile Tevez’di. Galatasaray’ın teknik direktörü Mancini’de Juventus’u çok iyi etüd ve analiz etmiş olacakki, kadroyu 3-5-2 sistemi şeklinde çok doğru bir tertiple sahaya sürdü. Kalede Muslera, defans üçlüsü, Chedjou, Semih, Gökhan Zan, orta beşlisi ise; sağ kenarda Eboue, sol kenarda Riera, orta üçlüde; Selçuk İnan, Philipe Melo, Sneijder, ilerideki iki santrfor ise Drogba ile Burak Yılmaz’dı. Karşılaşmanın ilk ertelemesiz 31 dakikalık bölümünde her iki tarafda kontrollü bir futbol sergilediler.
Juventus’lu Lorente 15 dakikada Galatasaray cezasahası içerisinde, ortada markajsız durumda , kontrol ettiği topu plase ile auta attı. Juventus karşılaşmada bundan başka bir gol pozisyonu üretemedi, yahutta Galatasaray, Juventus’a gol pozisyonu vermedi.
Ertelemenin ikinci gününde, yani 31 dakikadan sonraki bölümünde, zemin bu defa balçık haline gelmişti. Top kullanmak, kısa pas, çok pas gibi oyun kurma stratejileri mümkün değildi. Yani karşılaşmada golü atan maçı kazanacaktı. Daha istekli, mücadeleci ve motivasyonu yüksek olan Galatasaray’dı. Ve çok akıllı, müsabaka şartlarına göre bir oyun anlayışı ortaya koydular. Galatasaray, olabildiğince uzun topları, çabuk bir şekilde oyuna sokarak, oynamaya çalıştı.
Bu toplardan birinde Drogba’nın yerden şutunu, Juventus kalecisi Buffon inanılmaz şekilde yatarak tuttu. Ve nihayet 85 dakikada, bu uzun toplardan biri, semeresini verdi. Bu dakikada Drogba havadan ortalanan topu, ceza yayında kafa ile sağ taraftan ceza sahası içerisine girmekte olan Sneijder’e indirdi ve Sneijder yerden düzgün bir vuruş ile golü Juventus filelerine gönderdi. Evet golü atan karşılaşmayı kazanacaktı. Dediğimiz gibi oldu. Galatasaray kazandı. Juventus takım olarak, kalesinde gördüğü bu gol ile adeta yıkıldı. Ve korktuklarıda başlarına geldi. Kendilerinin deyişi ile buz cehennemine gömüldüler.
Elde edilen bu galibiyette veya gelen turda herkesin payı büyük. Futbolcular iki gün süren, maceralı karşılaşmada, inaılmaz bir mücadele örneği sergilediler. Ancak Galatasaray teknik direktörü Mancini’nin ustalığınıda takdir etmemiz gerekir. Çünki bu karşılaşmada iki taktik plan uyguladı, birincisi rakibi Juventus’u, orta alanda durduracak olan, 3-5-2 sistemini, yani orta alan çoğulculuğu sistemini seçmiş ve uygulamış olması, ikincisi ise müsabaka şartlarına göre oyun tarzını seçmesi, yani ağırlaşan sahada , uzun toplar ile netice futbolu oynaması, ustalığının kanıtı oldu. Bravo Mancini, bravo Galatasaray.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)