Bir sevdiğim arkadaşım  bana güzel ve etkilendiğim bir hikaye anlattı. Dost bulmak  hele hele bu zaman da  imkansız gibi bir şey. Hollanda da sevdiğim insanlardan Ünal Öztürk

yıllardır hep derdi bana Bülent bu ülkede dost bulmak imkansız gibi saysan bir elin 5 parmağı
kadar yok derdi.Gerçekten duşununce öyle. Bakın bakalım şimdi düşünün 5 tane dostum diyeceğiniz
insan varmı. Hikayemiz şöyle. Aynı mahallede  doğup büyüyen, okuyan ve  aynı yerlerde  askerlik
yapan Mehmet ile Ahmet  adında iki arkadaş iki (dost) vardı.Ahmet konuşkan girişken beceirkil ve çok
kurnaz  biriymiş. Mehmet ise saf durust ve sessiz kendi halinde biriymiş.
           Bir gün Ahmet, arkadaşı Mehmetin yanına giderek  işlerinin bozulduğunu  söyler ve ondan borç para ister.
Mehmet dostunu kırmaz ve elindeki bütün parasını verir. Ahmet bu parayla işlerini düzeltir.Bir süre
sonra Ahmet  arkadaşı Mehmet  in yanına giderek  evlenmek üzere olduğu nişanlısını terketmesini  ister.  
Mehmet dostunu yine kurnaz ve nişanlıını dostuna tercih eder ve üzülerek terk eder.  Bir zaman gelir 
Mehmet in işleri bozulur ve dostu Ahmet ten iş  istemeye gider.Ahmet ona iş vermez.  Bu durum karşısında
Mehmet pişmanlık ve üzüntü duyar.Yaptıği iyilikleride arkadaşının başına kakmadan  Ahmet in yanından
ayrılır.  Mehmet sokakta dolaşırken yaşlı bir adam görür. Adam hastadır ve Mehmet ten ilaçlarını  almasını
ister.  Mehmet zar zor parasıyla adamın ilaçlarını alır ve adam bir müddet sonra ölür. Yaşlı adam bütün mirasını
Mehmet  e bırakır ve artık Mehmet zengindir.
           Bir gün Mehmet in kapısı çalınır.Yaşlı birkadın aç olduğunu söyleyerek ondan yemek ister. Mehmet hiç düşünmeden
kadını içeri alır ve karnının doyurur. Kadının yanlız olduğunu öğrenince de kadına evinde kalmasını söyler.Yaşlı 
kadın artık ev işleriyle ilginecektir.
            Yıllar gecer  yaşlı kadın Mehmet i bir kızla evlendirir. Artık düğün davetiyeleri  hazırdır. Arkadaşı Ahmet i davet etmeyi ihmal etmez.Düğün zamanı gelir Ahmet te ordadır.

           Mehmet bir ara mikrofonu alarak  Bir zamanlar çok sevdiğim  bir arkadaşım vardı. Benden borç para istedi hüç düşünmedenverdim.Sonra benden çok  sevdiğim nişanlımı terk etmemi istedi , arkadaşım için değermi dedim nişanlımı da terkettim.Sonra bir gün işlerim bozuldu arkadaşımdan iş iştemeye gittim  bana iş vermedi.Ama ben yine de arkadaşıma kızmıyorum biz gerçek dostuz der.

        Bu konuşma üzerine Ahmet mikrofonu alır .Evet ondan borç para istedim Nişanlısını terk etmesini istedim çünkü ona layık  değildi.(Hayat kadınıydı)  Benden iş istedi vermedim.Çünkü ona emir veremezdim.  Sokakta gördüğü adam benim babamdı.

      Babamın bütün mirasını arkadaşıma bıraktım. Kapısını çalan yaşlı kadın benim annemdi. Ona arkadaşlık etsin diye ben gönderdim. Şu an evlendiği kız da benim kız kardeşim dedi..

    Değerli misafirler işte biz böyle bir dostuz.

      Her şeyin yenisi Dostun eskisi makbuldur.Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.
Çekişmeler kavgalar ve  didişmelerle kıskançlık ve hasetliklerle hayatımız geçiyor. Bakıyorumda şu Hollanda da  Vahit Aciöz,Osman Çelik ,Ünal Öztürk ,İlhan Aşkın Özcan Özbay gibi gibi 3/5 gerçek dost var başkada aklıma gelmiyor.Ne kadar acı dimi.

       Dost dosttan şuphelenmez ,dost imtihan edilmez,dosta itiraz edilmez , bunları yapan dost olmaz.

       Sizlerin de iyi dostlarının coğalması dileğiyle, yüzünüzde gülümseme gönlunuzde sevda hiç eksik olmasın.