Köşe Yazısı

BÜLENT TEZCAN’A KATILMIYORUM…

CHP Eski Genel Başkan yardımcılarından Bülent Tezcan’ın DUVAR Gazetesine verdiği demecini ilgi ve dikkatle okudum. Çünkü Sn. Tezcan benim 1990’lı yıllarda Kuşadası’nda SHP İlçe Başkanı olduğum süreçte, Yönetim Kurulu’nda İlçe..

BÜLENT TEZCAN’A KATILMIYORUM…

CHP Eski Genel Başkan yardımcılarından Bülent Tezcan’ın DUVAR Gazetesine verdiği demecini ilgi ve dikkatle okudum. Çünkü Sn. Tezcan benim 1990’lı yıllarda Kuşadası’nda SHP İlçe Başkanı olduğum süreçte, Yönetim Kurulu’nda İlçe Sekreterimdi ve yanılmıyorsam TEZCAN ilk kez legal siyaset yolculuğuna o süreçte benimle çıkmıştı. Yıllarca onu uzaktan gururla izledim. Dostluğumuz her zaman sürdü; bugünlere geldi.

***

O’nu gururla izlemek elbette her şeyi ile tüm düşüncelerine katıldığım anlamına gelmez. Çok farklı düşündüğümüz süreçler de oldu. Örneğin CHP/SHP Birleşmesine ben, çok şiddetle karşı çıktığım halde Aydın ve Kuşadası’nda pek çok partili gibi O da birleşmeden yanaydı. Sonuçta, sosyal demokratlar olarak Baykal’ın kanatları altında ve CHP’nin 20 yıl öncesinin eskimiş, son kullanma tarihi geçmiş tüzüğü çerçevesinde birleştik. Halbuki bu birleşmeden 2 yıl kadar önce SHP Kurultayı SEÇİMSİZ bir gündemle sadece tüzük değişiklileri için 3 gün toplanarak harika bir tüzük ortaya koymuştu. O yolda yürümeliydik. Sosyal demokrasi o birleşmeden sonra iflah etmedi, gittikçe sağ’laştı, sığ’laştı. Hatta bir dönem de barajı aşamayarak TBMM dışında kaldı. Ben de bu birleşmenin ardından sol ve sosyal demokrasi ile ilgisi kalmayan CHP’den istifa ettim.

***

Sn. Bülent Tezcan engin deneyimi ve ustalıklı dili ile bu söyleşide kısa vadede, yani önümüzdeki ilk Kurultay’da “Genel başkan değişmeli ve Yerel seçime yeni bir genel başkanla gidilmeli” diyor. Katılmıyorum… Elbette tam olarak böyle söylemiyor. Ben nasıl anlamışsam, anlaşılır bir şekilde kısaca yorumlayarak sizlerle paylaşıyorum. Satır arasına baktığımda “Şimdi tüzük, müzük sırası değil, bu bulanık suda ne çıkarsa hepimiz razı gelelim”demek istiyor. Yani şimdiki tüzük kuralları ile bir yerlere varmış ve yıllarca da oturdukları yerden kaldırılamamış olanların hayallerini, beklentilerini ve çabalarını Tezcan kardeşim çok güzel ifade ediyor. Yani birileri için statükoyu korumanın tek yolu kurultayı bir tüzük kurultayı olmaktan çıkarmak… Bu anlayış, söz konusu tüzük değişiklikleri ile artık eski konumlarını makamlarını kaybedecek olanların bence son direnişleri…

***

Herkes şunu bilmeli; Ortadaki kavga DEĞİŞİM MEĞİŞİM değil. Bu kavga önümüzdeki yerel seçimlerde aday belirlemelerinin kimler tarafından yapılacağına dönük… Önümüzdeki yerel seçimde aday belirleme işini, ya bugün partiyi elde tutmaya çalışanlar yapacak ya da adayları önümüzdeki Kurultayda tüzükte yapılacak ciddi düzenlemelerle herkesin içine sinen bir ön seçimle parti tabanı belirleyecek. Elbette bu ön seçim meselesi statükocuların hiç işine gelmiyor. Tüzük konusunu ileri bir tarihe atarak unutturmanın gayretini gösteriyorlar. İmamoğlu da bu kargaşada kendine bir çıkış yolu arıyor ve statükocuların ekmeğine yağ sürüyor, onların umudu oluyor.

***

İmamoğlu CHP için çok önemli bir değer. Bunu inkar edemeyiz. Ama İstanbul’a tekrar aday olmazsa, hem kendisi biter hem CHP hem de Türkiye kaybeder.

Bayram sonrası bir açıklama yapması bekleniyor. Umarım bu açıklama ile değişimden ne anladığını daha açık bir şekilde anlayabiliriz. Kendisinin makam değişiminden başka neyin değişip neyin değişmeyeceğini görebiliriz… Acaba o da “Siz verin bu kardeşinize yetkiyi, görün etkiyi” diyenlerden mi? Bunu anlayacağız. Adayları nasıl belirleyeceğini ve yerel seçimleri nasıl yöneteceğini öğreneceğiz. Umarım bu aculluğundan ötürü kendisine “Vakitsiz öten horoz” muamelesi yapılmaz. Ne yazık ki durum oraya doğru gidiyor..

***

Önümüzdeki Kurultay’da CHP, tüzükte, sadece 5-6 maddede yapılacak değişiklikle Partinin gerçekten tabanın, örgütün söz sahibi olduğu, yenilendiği, ideolojisinin öne çıkarıldığı bir parti olabilir. İddia ediyorum bu değişim bu kadar kolay… Örneğin sadece BLOK LİSTE uygulaması tümüyle kaldırılsın, Belediye Başkanlarının Millet Vekilleri’nin görev süresi sınırlansın, partide umutlar tavan yapar.

Yahu açın okuyun eski SHP’nin yenilenmiş tüzüğünü… İşi yokuşa sürmeyin. Karayalçın da, Fikri Sağlar da hala sahadalar. Size yol gösterirler. Çağırın onları ve bir günde bu statüko kepazeliğine son verin.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL