Yusuf Ziya UŞAN
yziyausan@kesanpostasi.com
Beşiktaş, süper ligin, ilk devresinin son karşılaşmasında, Gençlerbirliğine 1-0 mağlup olarak, çok kıymetli üç puan bıraktı. Lider Fenerbahçe ile arasındaki puan farkınıda 12 puana çıkararak, şampiyonluk yarışında bir hayli geriye düştü. Oysa Beşiktaş lige çok iyi başlayıp, ilk dört maçını galibiyet ile tamamlamıştı. Ancak bu serisini, devam ettiremedi. Ayrıca Beşiktaş’ın kadro genişliğine, baktığımızda yarışı götüremiyecek, yada yarıştan bu kadar gerilere düşecek bir durumda gözükmüyordu. O halde Beşiktaş’ta sorun ne idi ? Benim , bir teknik adam olarak, son haftalarda Beşiktaş’ın takım oyununda gözlemlediğim, iki taktik yanlışlığı var. Bunları sizler ile paylaşalım. Bu taktik yanlışlığın birincisi; Beşiktaş, rakibe hücum eder iken, hücum için hazırlanmış, hiçbir stratejik planları yok. Hücum hattına, çok kontrolsüz, yardımlaşmasız, paldır, küldür gidiyorlar. Hücum hattında, kaybedilen toplarda, oyundan düşüp, rakibe çok da gol pozisyonu veriyorlar. İkincisi ise; oyun boyunun uzaması; yani defans ile en uçtaki hücum oyuncusu arasındaki mesafe 50-60 metreye kadar çıkabiliyor. Ayrıca defans, rakipten pres yediğinde, top kaybedip, yerleşme düzeninide kaybediyor. Bunun sonucundada rakibe gol pozisyonu veriyor yahutta kalesinde golü görüyor.
Beşiktaş, Gençlerbirliği karşılaşmasındada, bu açıklamaya çalıştığım, taktik yanlışlıkların hepsini yaptı. İşte ispatı; Gençlerbirliği attığı golü, Beşiktaş defansına pres yaparak, kazandığı top ile buldu. 21 dakikada Gençlerbirliği oyuncusu Ermin Zec, Gosso’nun pası ile Beşiktaş ceza alanı sağ tarafında kontrol ettiği topu sert bir vuruş ile gole çevirdi. Gençlerbirliği bulduğu golden sonra, kendi alanına çekilerek, oyunun başında yaptığı preside elden bırakmadan, kazandığı toplar ile çabuk, kontrollü, kontra ataklar buldu. 47 dakikada Ermin Zec’in soldan çıkardığı topu, Stancu kaleye 1 metre mesafeden, boş kale yerine, üstten auta gödererek, imkansız olanı başardı. 55 dakikada; Tosiç soldan ortaladı, Petroviç, Beşiktaş ceza alanı içerisinde, gelişine vurduğu topu, Tolga güçlük ile kornere çeldi. Gençlerbirliği, takım olma yolunda büyük mesafe kat etmiş, yardımlaşma, kontra atak, rakibin oyununu bozan pres, kolektif futbol adına her şey olumlu. Bunların baş mimarı ise teknik direktörleri, Mehmet Özdilek, kedisini kutlamak gerekir.
Beşiktaş baktıki, kalabalık ama, organize ve kademeli, Gençlerbirliği defansını aşamıyor, çokda top kaybediyor, kaybettiği toplarda, ani Gençlerbirliği kontra ataklarına dönüşüp, kalesinde tehlike yaratıyor. Bu takdirde oyunu çaresizlikten, Gençlerbirliği kalesine doğru, atılan uzun toplar ile doldur boşalta çevirdi. Atılan hava toplarının hepside Almeida’ya doğru oldu. Sözde Almeida uzun boyu ve hava hakimiyeti ile bu topları, gençlerbirliği ceza sahasına indirecek ve arkadaşlarına gol pozisyonu üretecekti. Bu girişimde, ne gol pozisyonu üretmeye, nede karşılaşmayı çevirmeye yetmedi. Sayın Biliç, karşılaşmadan sonra, mazeretlere sığınarak diyorki ;’’ Gençlerbirliği golü attı, geriye gömüldü. Bizde kapalı defansı açamadık, çokda top kaybı yaptık’’ diyor. Sayın Biliç, sizin memlekette, teknik direktörler, mağlubiyetten sonra, böyle mazeretlerin arkasına sığınabiliyorlarmı ? Böyle mazeretler, geçerli oluyor ise, sizin oralar teknik direktör cenneti demektir. Sayın Biliç, yerleşmiş, dengeli, kademeli, organize bir takımın defansına, bu oyun anlayışı ile oynar isen, daha vahimi, oyunu bu karşılaşmada olduğu gibi doldur, boşalta çevirisen, bu ligde işin çok ama, çok zor. Gol atman mucizelere bağlı, yahutta rakip defansın hata yapmasına. Birde zaten basit olan bu doldur, boşalt taktiğin, rakipler tarafından anlaşılır, önlemleride alınır ise, bu takdirde Beşiktaş’ı, rakipleri karşısında kolay takım haline getirirsin. Temennimiz ; lige verilen arada, takım oyunundaki taktik eksikleri belirleyip, üzerine giderek, Beşiktaş’ı yeniden yarışın içerisine sokmak olmalıdır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)