Güncel

Keşan’da CHP’lilerden “OHAL ” oturma eylemi (Videolu Haber)

Keşan’da CHP’lilerden “OHAL ” oturma eylemi (Videolu Haber)

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi tarafından alınan karar doğrultusunda, “OHAL Değil, Acil Demokrasi” başlığı altındaki oturma eylemi tüm Türkiye’de olduğu gibi Keşan’da da yapıldı.

Saat 12.30’da Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde başlayan eyleme CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Salim Şevik, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis üyeleri ve çok sayıda partili ellerinde Türk Bayrağı ile katıldılar.

Eylemde, ortak basın açıklamasını CHP Keşan İlçe Başkanı ErdoğanGümülcineli okudu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Ülkemizi tek adam rejimine dönüştürme amacıyla hazırlanan ve tarihe mühürsüz seçim olarak geçen 16 Nisan referandumunun üzerinden tam 1 yıl geçti. 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL altında gidilen referandum, meşrutiyeti olmayan bir rejim değişikliğini ülkemize dayatmıştır. Sivil darbe ortamında ‘Evet’ demenin devletin tüm kurumlarıyla desteklediği, ‘Hayır’ demenin ise adeta yasaklandığı bir dönem yaşanmıştır. İlan edilişindeki amacından uzaklaşarak demokrasi ve hukuk sistemine yönelik bir saldırıya dönüşen OHAL rejimi; insan haklarını ifade özgürlüğünü ve her türlü protesto eylemini baskılamanın da aracı olmuştur. KHK’lar eliyle parlamento, yani halkın iradesi gasp edilmiştir. Türkiye’yi tek tipe sokmak için sendikalar, meslek oda ve birlikleri ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik operasyonların ardı arkası kesilmemiştir. AKP iktidarının muhaliflerine bir sopa olarak kullandığı OHAL giderek bu faşizan sınırlarını bile aşmış; sağcı-solcu, muhafazakâr-sosyal demokrat, kimseyi ayırmadan tüm toplumu baskı altına alan otoriter bir rejime dönüşmüştür. OHAL ile ülkemizde hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır.”

OHAL NEDİR?

OHAL nedir şeklinde açıklamasına devam eden Gümülcineli, “OHAL, 10 Ekim’de katledilen çocuklarını anmak isteyen anne ve babalara sıkılan biber gazıdır. OHAL, ekmeğinin peşindeki tütün üreticisine vurulan coptur. OHAL, Ahmet Şık başta olmak üzere hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış gazetecileri zindanlara atmaktır. OHAL, işçi grevlerini ertelemek, grev çadırlarına müdahale etmektir. OHAL, işlerini geri almak için ölümü göze alarak bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ölüm tehlikesinin görmeyen hükümet inadıdır. OHAL, dünyaca ünlü kimi bilim insanlarını FETÖ yalanıyla üniversitelerden atmaktır. OHAL, tiyatro oyunlarını yasaklamaktır. OHAL, muhaliflerini ‘terörist’ olarak tanımlayabilme cüretidir. OHAL, Ankara Kızılay’da İnsan Hakları Anıtı’nı gözaltına almaktır. OHAL, madende oğlu 4 yıldır yatan anaya; ‘artık yürüyemezsin, yasak artık’ demektir. OHAL, on binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kardı dışı bırakmaktır. OHAL, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerin ‘okuma hakkı’nı elinden alabileceğini söylemek ve öğrencileri tutuklatmaktır. OHAL, milli iradeyi yok sayarak, belediye başkanlarını görevden uzaklaştırmak, belediyelere kayyum atamaktır. OHAL, laik eğitim bildirisi dağıtmak isteyen öğrencilerin gözaltına alınması, 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ propagandası yapan vatandaşın kolunun kırılmasıdır. OHAL, seçilmişi milletvekillerini hukuksuz bir şekilde tutuklatmak ve yargılatmaktır. OHAL, hâkimlerin, savcıların bir parti genel başkanı önünde iliklediği cübbelerdir. OHAL, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek adamın iki dudağının arasına hapsetmektir. OHAL, doların 4 TL’yi, avronun 5 TL’yi aşmasıdır. Türk Lirası’nın kaybettiği değerdir. OHAL, satılan şeker fabrikası, açlık sınırı altındaki asgari ücret, artan enflasyondur. OHAL, Twitter’daki 280 karakterden, Facebook’taki ‘beğen’ butonundan korkmaktır. OHAL, 12 Eylül cuntasına özenenlerin, askeri darbe dönemlerine rahmet okuttuğu bir düzenin adıdır. İlan ederken 1 buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri, milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL, bardağı çoktan taşırmıştır. Sabır testisi kırılmış toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır. Bugün iktidar partisi ve yeni ortakları, Türkiye’yi uçuruma adım adım yaklaştıran OHAL’i bir kez daha uzatmanın peşindedir. Postallı darbelerle mücadele etme vaadiyle gelenler, gelinen noktada takım elbiseli darbeciler haline gelmiştir. Bizim talebimiz kesindir; halkın iradesine karşı işlenen bir suç haline gelen OHAL rejimine derhal son verilmesidir. Hukukun askıya alındığı, parlamentonun yok sayıldığı, milli iradenin tanınmadığı milletvekillerinin rehin alındığı faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütlerine yönelik iktidar gücü ile uygulanan sindirme politikaları son bulmalıdır. Sivil darbe ile tek koltukta birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri yeniden, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi kendi koltuklarına geçmelidir. Sadece bu meydandan değil, Türkiye’nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara’daki saraylıları uyarıyoruz. Bizler OHAL değil demokrasi istiyoruz” dedi.

Eyleme katılanlar, yaklaşık yarım saat oturduktan sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından olaysız bir şekilde dağıldılar.

Haberle ilgili görüntüleri aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL