Köşe Yazısı

Önce Uyuyanları Uyandıralım…

Önce Uyuyanları Uyandıralım…

Ulaş DEMİRAY

Geçtiğimiz akşam HALK TV’de HALK MEYDANI isimli bir program vardı. Saat 03.00’e kadar süren bu program 90 lı yılların SİYASET MEYDANI formatında güzel bir programdı. Burada özellikle gençler siyasete bakışlarını, sorunlarını, eleştirilerini dile getirdiler. Katılan siyasetçiler de onları biraz da popülist bir yaklaşımla, üzmeden, kırmadan yanıtlamaya çalıştılar. Öğrencilerin pek çoğu Boğaziçi gibi çok önemli bir üniversitenin öğrencileriydiler. Kendilerini çok güzel ifade ediyorlar ve eleştirilerini çok saygılı ama sert bir üslupla dile getiriyorlardı. Katılan siyasetçileri devamlı ters köşeye yatırma çabasındaydılar. Program yöneticisi Şirin PAYZIN da onlardan yana olunca bunu gerçekleştirmiş bile sayılabilirlerdi.

***

Sonuçta benim değerlendirmeme göre gençler siyaseti, Altılı Masa’yı; siyasetçiler de gençleri yeterince tanımıyorlardı. Aralarındaki iletişim neredeyse yok sayılacak bir düzeydeydi. Gençler siyasete girme konusunda bilgisiz ve isteksizdiler. “Gençlerin Siyasete girmesi” dendiğinde anladıkları şey 25 li yaşlarda milletvekili olabilmekle sınırlı idi. Yerel Yönetimlerin, yerel parti örgütlerinin, siyasi partilerin de bir okul olduğunu, o nedenle en alttan, ilçe örgütlerine üye olmaktan başlayarak yukarı doğru yürümek gerektiğini anlamak istemiyorlardı.

***

Partilerle gençlerin iletişim eksikliğinin nedeni siyasi partilerin taşra örgütleridir. Partiler kendi gençlerine bile Altılı Masa’nın ne olup ne olmadığını doğru dürüst anlatamamışlardır. Önümüzdeki seçimin “Tayyip gitsin, yerine Kılıçdaroğlu gelsin” seçimi olmadığını, demokrasinin, adaletin, çağdaşlığın, hukukun, eşitliğin, fikir özgürlüğünün, kısacası DEVLETİN BEKASI sorunu olduğunu ülkenin en değerli gençleri bile yeterince anlamamışlardı.

***

Çevrenize bakın.. Enezli gençler, Keşanlı gençler bir takım parti ağalarının himayesinde, okumadan, anlamadan, fikir sahibi olmanın ve siyaset yapmanın kolaylığını yaşamaktalar. Elbette bunun sorumlusu da gençler değildir. Bunun sorumlusu -örneğin-Enez’de CHP, yıllardır bir dağ köyünden yönetilirken buna göz yuman, bu saçmalığın ayakta kalmasında kendileri için medet uman Edirne İl Yönetimine, Edirne ve Enez Belediye Başkanlarına ve Genel Merkezde Faik Öztrak’a kadar uzanan saadet zinciridir.

***

Gerçek bir devrimci, çağdaş bir demokrat, samimi bir Yurtsever ve gerçek bir Atatürkçü iseniz ALTILI MASA halkla birlikte Demokratik bir devrim yaratma yolundadır. Bunu kafanıza sokun. Ama ne yazık ki taşra örgütleri kifayetsiz kişilerin elinde seçimleri sadece kendileri için basamak atlama etkinliği görmeye devam etmektedirler. O saatlerde TV’de Evlilik Programları izlemek, ya da Müge Anlı ile kriminal çözümler üretmek yerine kendi liderlerinin hiç yoksa haftalık grup toplantılarını dinleseler, hatta grup toplantı saatlerini önceden sosyal medyada sık sık paylaşsalar, bu konuşmaların daha büyük kitlelere ulaşmasını sağlasalar olmaz mı?

***

En iyi okullarda okuyan umudumuz olan gençler ve aydın insanlarımızın, ayaküstü çözümler aramak, ya da NETFLİX filimlerini izleyip bu filmleri gündemde tutmak ve çevrelerine biraz da hava atarak film önermek gibi uğraşlarını şimdilik rafa kaldırmalarının gerektiğini düşünüyorum. Eğlence için ayırdıkları bu zamanları; siyasi partilerin, düşünce kuruluşlarının, ilgili STK’ların, mahalle kahvehanelerinin ortamında görev yapmaya planlasalar yanlış mı olur? 1968 devrimcileri bu amaçla karış karış Anadolu’yu, köyleri, kasabaları gezerlerdi.. Elbette devrimcilik lafla olmuyor..

***

Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni demokratik yoldan korumak ve yüceltmek istiyorsak kafamızı şimdilik NETFLİX filmlerinden, evlilik programları izlemekten çevirerek yerel örgütlerle birlikte bu amaca yönelelim… Ve artık, her gün “Bu konuda ben bugün ne yaptım? “ sorusunu kendimize sormaya başlayalım..

***

Ama önce uyuyan örgütleri uyandıralım.. Gelin bu HALK MEYDANI programlarının benzerlerini, yerel basın kuruluşları önderliğinde İllerde ilçelerde de yapalım..

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL