Köşe Yazısı

“Sevdalı olduğum yüzü İçimde saklı olan “Kadın”ımın Gününü kutladık…”

“Sevdalı olduğum yüzü İçimde saklı olan “Kadın”ımın Gününü kutladık…”

 

Gs

  Gülseren ŞENYÜZLÜ

OKUMALIK

gsenyuzlu@kesanpostasi.com

 

Bir 8 Mart daha gelir, biz yaralarımızı saramadan. Ne çabuk geçiyor zaman…

Çocuk gelinler geldi birden aklıma. Çocukluğunu yaşayamadan çocuk büyüten kızlarımız. Hayatı yemeye zaman bulamayanlar; hayalleri elinden alınanlar…

Büyüklerde miydi suç,  adet, gelenekler de mi? Ya da yoksulluk muydu boyunları büken.

Sofradan bir boğaz eksilsin diye 12 yaşında evlendirilen Düriye ne hissetmiştir, koca evinde boğazına dizilen lokmaları yutmaya çalışırken. Kardeşleri arasında kız doğmak mıydı suçu…

Beş  kardeşten biriydi. Dört erkek çocuğu doyuran sofra neden ona gelince kısırlaşıvermişti. Sabah okula gitmeden önce peynir ekmek yerken neden çok görmüştü babası. “Ekmeği çok, peyniri az ye.” diye sert çıkmıştı o sabah… Çayını yudumlarken gözünün yaşı sel gibi inmişti de Düriye’nin, neden ağladığını soran bile olmamıştı. Kaşık düşmanıydı sadece… Duyguları mı? O da ne?

Bebekleriyle oynayamadan giydi beyaz gelinliği, üzüldü mü sevindi mi o da bilemedi. Kim bilir dedi, yeni bir hayatın başlangıcıdır. Peynirimi doya doya yerim. Lokmalarımı sayan olmaz bundan sonra. O hayalle uyudu ana evindeki son gecede. Yarın yepyeni bir gün olacaktı…

Ertesi gün gelin almaya geldiler, kaynanası başı dimdik girdi içeri. Gayret kuşağını bağladı babası beline. Öptü annesinin babasının elini. Kardeşlerine sarıldı teker teker… Kıskandı birden kardeşlerini, şanslıydılar, erkek olarak gelmişlerdi dünyaya . Oysa o…

Gelin arabasını nasıl da güzel süslemişler, diye geçirdi içinden. Arabaya binerken ardına baktı, babasıyla göz göze geldiler. Bomboş bakıyordu gözleri, içi sızladı.” Beni hiç sevmedi.” diye geçirdi içinden. Kırmızı çiçeklerle süslü araba ölüm sessizliğiyle ilerledi ,yeni hayatına  doğru.

Akşam yemeği hazırlandı, ilk defa başköşeye oturdu. Gururlandı birden. Sohbet çok tatlıydı, şakalar yapıyordu evin dedesi. Anlattıkları hoşuna gitti, gülüverdi. Hemen uyarıldı görümcesi Ümran tarafından.”Gelinler gülmez.”

Ve o an anladı, burada da ikinci sınıf davranışla karşılanacağını. Sustu, sustu… Bir daha da hiç gülmedi…

 

 

 

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL